https://www.esolay.com/politika/ittifaklar-partileri-kimliksizlestirdi-h928.html
Tarkan Demir
DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, 5 yıl önce olduğu gibi yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmak için sahalara indi.
Beş yılda konjonktürel ve zihinsel gelişmelerin oylara tahvil olacağına inancını koruyan Tambova, ittifak sürecinin partilere zarar verdiğini, vatandaşları incittiğini düşünüyor. "İttifaklar, ittifak yapan partilerin halk nezdinde beklediği karşılığı yaratmayacak. Ekonomideki daralma tabiri gibi siyasette de daralma yaşıyoruz. Bunu sosyal hayatta da görüyoruz." ifadesini kullanan Tambova, seçilmesi durumunda yerel yönetimlerdeki zihniyeti nasıl değiştirmeyi planladığını Esolay aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı.
- Geçen dönem de büyükşehir belediye başkan adayıydınız ama yeterli oyu alamadınız. 5 yıl sonra ne değişti de yeniden aday oldunuz?
Siyaset günlük ve anlık yapılmaz. İnsan ömrüyle de sınırlı değildir. İnsanlar bazı şeylere ulaşabilmek için acele ediyoruz ama öyle bir şey değil çünkü devlet yönetmeye yerelde de yereli yönetmeye talip oluyorsunuz. O süreçte biraz konjonktür, siyasi ortam farklıydı. Bizim o süreçteki hedefimiz Demokratik Sol Parti'nin her bölgede, yerelde, genelde seçime girebilecek yeterliliği olduğunu ve seçmenimizden kopmadığımızı ispattı. Çünkü aday olmak da neticede hem partili olarak bir ödeviniz ama halka da bir mesajdır partinizi temsil ettiğinize dair. O günkü misyonumuz oydu. Oy anlamında istediğimiz teveccühe mazhar olamadık ama geçen 5 yılda ülkemiz değişti, şehrimiz değişti. Ne kadar yönetim erkleri değişmese de benim 'mutlu azınlık' dediğim kesimde değişiklik olmasa da aslında çoğunluğun şehrimizde de değişikliği istediğini anlıyoruz, buna inanıyoruz. Bu seçimlerde 'Seçmen seçimden ne bekliyor, DSP'den ne bekliyor?' sorusu gelişti kendiliğinden. Baktığınızda bu ittifaklar hem partileri yordu, hem de huzursuz etti, büyük sıkıntılar yarattı. Bana göre biraz kimliksizleştirdi. Çünkü angaje oldular. Sonuçta her partinin bir örgütü bir ideolojisi vardır. Ne kadar da birbirlerine benzediklerini düşünseler de aslında birbirlerine hiç benzemezler partiler. Benzeseler zaten aynı parti içinde olurlar. Dolayısıyla vatandaş da belki de aday profillerini beğenmedi. Bu yapılardan çok rahatsız. İttifaklar, ittifak yapan partilerin halk nezdinde beklediği karşılığı yaratmayacak. Ekonomideki daralma tabiri gibi siyasette de daralma yaşıyoruz. Bunu sosyal hayatta da görüyoruz.
Bu süreçte insanlar ciddi bir arayış içine girdiler. DSP'nin uzun süredir verdiği mücadele bugünler içindi. Biz o zemini sağlam oluşturduk. Bugün insanların arayışlarına Bülent Ecevit'in ideolojisini taşıyan DSP'de çok rahatlıkla oya tahvil olacağına inanıyoruz. İnsanların beklentisini karşılayabilecek tek partinin DSP olduğuna inanıyoruz.

- Eskişehir'de Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak üzerinde durduğunuz en önemli vaadiniz nedir?
Bizim aslında yönetimsel olarak bir zihin sorunumuz var. En büyük sorunumuz bu. Aslında belediyecilik, teknik, bilimsel, belki de matematiksel bir konu. Sonuçta yine bu konulara zihnimizle eğileceğiz. 'Yani ben seçildiğimde ne yapmak istiyorum?' Mevcut mutlu azınlığı mı korumak istiyorum, yoksa yönetimden memnun olmayan, şehirde çok hizmet bekleyen ama aslında bu hizmeti alamayan salt şehir merkezli bir yönetim anlayışı mı sürdüreceğiz, diğer mutsuz ettiğimiz, yönetimler eliyle atıl bırakılan ve zihin olarak da kenarda bırakılan 'kenar mahallelere ulaşmamız... Bunları da hep düşünsel olarak kafamızda çözmemiz lazım. 'Biz ne yapmak istiyoruz?' Mevcutta iktidarı ele geçirip hem kendi egomuzu tatmin edip kendimizi mutlu etmek mi istiyoruz, kendimizle beraber yakın çevremizi kat sorunu mu çözeceği, imar ayrıcalığı mı yaratacağız, ya da ihalelerde onlara öncelik mi tanıyacağız ki bunları asla tasvip etmek mümkün değil... Yoksa biz şehrin öncelikli sorunlarını, planlarını ve o plana göre gelişmesini mi sağlayacağız. İnsanların pahalı satın aldıkları hizmetlere mi eğileceğiz, bazı mahallelerde kronikleşen imar sorunlarına mı eğileceğiz... Bu sorunları gidermek adına bir şeyler yapmak lazım. Bizim DSP olarak farkımız, diğer partilerden farkımız olduğu için DSP'yiz. Ben de o nedenle DSP'de siyaset yapıyorum. Bu zihin sorununu kendi içimizde çözdük. Kurulduğundan beri böyle zaten DSP. Biz gerçekten halka hizmet ve yerele hizmeti önemsiyoruz. Kenti kapsayan, meslek odalarıyla işbirliği içinde ortak akılla yönetebilirsiniz. Belediye başkanlığı kendi makamımız olmayacağı için herkese aynı mesafede durarak yönetim sergileyeceğiz. Beğendiğimiz veya beğenmediğimiz insanlar, kurum ve kuruluşlar olamaz. Çünkü bizim şirketimiz değil orası. Bence yönetimdeki sorun esas buradan kaynaklanıyor, bunu çözmek lazım.
- Rakiplerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
- Hiçbiri birbirinden üstün değil. Özel olarak bir tarif etmiyorum. Kentime onlardan daha iyi hizmet edeceğime inanıyorum.
- Büyükşehir Belediyesine kadın elinin değmesi neyi değiştirir sizce?
- Kadın olmanın ötesinde kişisel olarak doğru kişi olduğum için. Erkek egemen siyasette her şey birbirine geçti. Belki siyasette bu kaba dil değişebilir. Kadınların üslubu daha farklıdır. İnsanlar kadına daha samimi davranabilir diye düşünüyorum. Ben kadınlara pozitif ayrımcılık yapılması taraftarı değilim.
- Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
- Hakkaniyetli
- Eğitiminiz...
- Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans yaptım.
- Evcil hayvanınız oldu mu?
- Olmadı.
- Evli misiniz?
- Bekarım, ailemle yaşıyorum.
- Ne iş yapıyorsunuz?
- Ticaretle uğraşıyoruz, işletmeciyiz.
- Siyasetle ne zaman tanıştınız?
- Siyasetle 2007 yılında tanıştım DSP'de. Bülent Ecevit'e olan hayranlığım siyasete girmemdeki en büyük nedendir. Bugün görüyorum ki çok doğru yerdeymişim. Rahşan Ecevit'i de çok severim. Tezimin konusu "Siyaset sosyolojisi, siyasette kadın ve Rahşan Ecevit"tir. Bu alanda yapılmış tek çalışma olduğu söylendi bana.
- Spor yapar mısınız?
- Bir süre ata bindim ama onu da spor için değil ata binmeyi sevdiğim için yaptım.
- En sevdiğimiz yemek ve tatlı, içecek?
- Çerkez tavuğu. Her türlü tatlıyı yerim. Çay severim